UÇUCU YAĞ ELDE ETME YÖNTEMLERİ
Bartın Orman Fakültesi Dergisi Yıl: 2008 Cilt:10 Sayı:13 UÇUCU YAĞ ELDE ETME NTEMLERİ Ayben KILIÇ Bartın Orman Fakültesi, Bartın ƯZET Kozmetik, parfümeri, farmakoloji ve gıda sanayisi gibi farklı alanlarda kullanılan uỗucu yalar, Romaclardan balayarak gỹnỹmỹze kadar farkl ekillerde elde edilmitir Destilasyon, özellikle su destilasyonu (HD), ekstraksiyon ve presleme yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir Süperkritik sıvı ekstraksiyonu (SFE), mikrodalga ekstraksiyonu (MWE) ve katı-faz mikroekstraksiyonu (SPME) vb ise son yıllarda uygulanan modern yöntemlerdir Bu ỗalmada, uỗucu ya eldesin de kullanlan yửntemler genel olarak ele alnm, avantaj ve dezavantajlar ortaya konmaya ỗallmtr Anahtar Kelimeler: Uỗucu ya, Destilasyon, Ekstraksiyon, HD, SFE METHODS OF ESSENTIAL OIL PRODUCTION ABSTRACT Since ancient Rome till today essential oils, which are used in cosmetics, perfumes, pharmacy and food industry, were produced with different methods Distillation especially hydrodistillation (HD),extraction and pressing are the more common methods used In the last years supercritical fluid extraction (SFE), microwave extraction (MWE) and solidphase microextraction (SPME) are used as modern methods in essential oil production In this study, the common methods the advantages and disadvantages used in essential oil production are shortly reviewed Keywords: Essential oil, Volatile oil, Distillation, Extraction, HD, SFE 1.GR Uỗucu ya, bitkilerin yaprak, meyve, kabuk veya kök kısımlarından elde edilen, oda scaklnda sv halde olan, kolaylkla kristalleebilen genellikle renksiz veya aỗk sar renkli, uỗucu, kuvvetli kokulu, doal bir ỹrỹndỹr Gỹzel kokulu olmasından dolayı esans ya da eterik yağda denilmektedir Su ile karmadklar iỗin ya olarak tanmlansalar da sabit yalardan farkldrlar (Ceylan, 1983) Kimyasal yapılarında en büyük grubu terpenler oluşturmaktadır Bununla birlikte az miktarda alkoller, aldehitler, esterler, fenoller, azot ve kỹkỹrt iỗeren bileşiklerde bulunmaktadır Terpenlerin oksitlenmesi ile meydana gelen oksijenli türevler koku, tat ve terapik özellikteki maddelerdir (Linskens and Jackson, 1997a) Sudan hafif olan uỗucu yalarn krlma indeksleri genellikle yỹksek olup, optikỗe aktif ửzelliktedirler Ik ve oksijenin etkisi ile reỗineletikleri iỗin uzun süreli saklamalarda koyu renkli şişelerde ağzı kapalı olarak muhafaza edilmelidirler Roma, Yunan ve ửzellikle Msr medeniyetlerinde uỗucu yalar yaygn olarak kullanılmıştır Son yıllarda alternatif tıbbın bir dalı olarak görülen aromaterapiye kar duyulan ilgi, uỗucu ya kullanmn da artrmtr Eterik yalar, terapilerde uygulanan masajlarda ya da rahatlatıcı banyolarda kullanılmaktadır Bunun dışında uỗucu yalar yaygn olarak parfỹm, kozmetik, gda ve iỗecek sanayilerinde, ev temizlik ürünlerinde kullanılmaktadır Bazı yağlar (örn sedir ve lavanta) ise bửcek kovucu ửzellie ile dikkati ỗekmektedir 37 Bartn Orman Fakỹltesi Dergisi Yl: 2008 Cilt:10 Say:13 Uỗucu ya eldesi iỗin 1300’lü yılların başında İspanya ve Fransa’da destilasyon metodu geliştirilmiş, 1550’li yıllara gelindiğinde farmakoloji gibi farklı dalların ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla yeni teknikler uygulanmaya başlanmıştır (Rangahau, 2001) Bugün klasik destilasyon yöntemlerinin yan sra ileri teknolojiyi kullanan modern yửntemlerde uygulanmaktadr Bu ỗalmada, uỗucu ya elde etme yửntemleri genel olarak snflandrlm, klasik yửntemler ile modern yửntemler farkl aỗlardan karlatrlmtr MATERYAL VE METOT Bu bửlỹmde su destilasyonu, ỗửzỹcỹ ekstraksiyonu gibi klasik yửntemlerle mikrodalga ekstarksiyonu ve katı-faz mikroekstarksiyonu gibi modern yöntemler genel olarak ele alnm, avantaj ve dezavantajlar ortaya konulmaya ỗallmtr 2.1 Destilasyon Yửntemi Bilindii gibi destilasyon, svlarn kaynama noktalarndaki farklardan yararlanlarak gerỗekletirilen bir ayrma ilemidir Bu yửntem ile elde edilen uỗucu yalar: ã Yüksek oranda kaynama noktası düşük bileşikler, • Az miktarda kaynama noktas yỹksek ve suda ỗửzỹnen bileikler iỗermektedir Destilasyon yửntemleri, su destilasyonu, buhar destilasyonu ve vakum destilasyonu olmak üzere 3’e ayrılmaktadır: 2.1.1 Su Destilasyonu (Hydrodistillation - HD) Uỗucu bileiklerin eldesin de yaygn olarak kullanlan geleneksel bir yửntemdir Kỹỗỹk ửlỗekli ỹretimlerde Clevenger tipi bir aparatla yapılan destilasyon işlemi endüstriyel uygulamalarda büyük destilasyon kazanlarnda (mbik) gerỗekletirilmektedir Yửntemin esas; soutucu ile irtibatlandrlan bir cam balon iỗerisinde su ve bitki materyalinin 2-8 saat sỹre ile kaynatılarak, su buharı ile birlikte hareket eden yağ moleküllerinin soğutucuda younlatrlp sudan ayrtrlmasna dayanmaktadr Elde edilen uỗucu ya miktar volumetrik olarak ifade edilir Su destilasyonu en iyi toz halindeki materyallerde (ửrnein; kửk ya da odun unu) sonuỗ vermektedir (Linskens and Jackson, 1997b) Elde edilen ya miktar ỗok olmakla birlikte suyun kaynatılması esnasında uygulanan yüksek sıcaklık, termal bazı reaksiyonlara neden olmaktadır Bunun sonucu olarak artifak oluşumu, hidroliz ve isomerizasyon olayları meydana gelmektedir Şekil 1’de sıcaklık etkisi ile meydana gelen ve destilasyon yửntemlerinde skỗa rastlanlan bir termal degradasyon gửrỹlmektedir Uỗucu yalarn bileimi pH’a bağlı olarak değişsede su destilasyonu yönteminde genellikle sıvının pH değeri kontrol edilmemektedir (Fakhari et al., 2005) OCO-CH3 + OH cis-Sabinanhidratasetat Terpinen-4-ol α -Terpinen γ -Terpinen Terpinolen Şekil Sabinanhidratasetat’ta meydana gelen termal degradasyon (Rowe, 1989) 38 Bartın Orman Fakültesi Dergisi Yıl: 2008 Cilt:10 Sayı:13 2.1.2 Buhar Destilasyonu (Steam Distillation) Buhar destilasyonu yửnteminde cam kap iỗerisine yerletirilen taze bitki materyaline basnỗ yardmyla uygulanan buhar, ya damlacklarn da beraberinde sỹrỹkleyerek toplama kabına getirmekte ve yağ burada yoğunlaştırılarak sudan ayrıştırılmaktadır (Linskens and Jackson, 1997b) 2.1.3 Vakum Destilasyonu (Vacuum Distillation-VD) Bazı bileşiklerin kaynama noktalar oldukỗa yỹksektir Bu bileikleri elde etmek amacyla scakl artrmak yerine basnc dỹỹrmek daha etkilidir Basnỗ bir kez bileiin buhar basıncının altına indirilirse, kaynama ve destilasyon işlemi başlamaktadır 2.2 Ekstraksiyon Yöntemi Bir başka ayrıştırma yöntemi de ekstraksiyondur Ekstraksiyon işlemini geleneksel ve yeni metotlar olmak üzere iki gruba ayırabiliriz Sokselet ekstraksiyonu ve maserasyon işlemi geleneksel yöntemle arasında olup işlem süresi uzundur ve bỹyỹk miktarlarda ỗevreyi kirletici ỗửzỹcỹler kullanlmaktadr Sỹperkritik sv ekstraksiyonu, mikrodalga ekstraksiyonu ise son yıllarda geliştirilen hızlı, etkin ve modern yửntemler arasndadr (Moyler,1993) Etkin bir ekstraksiyon iỗin scaklk ửnemli bir faktửrdỹr Uỗucu ve yar uỗucu bileiklerin olutuu scaklk deerleri sras ile 40-60 0C ve 80-100 0C arasındadır Sıcaklığın artması artifak oluşumlarına neden olmaktadır 2.2.1 Çưzücü Ekstraksiyonu (Solvent Extraction) Geleneksel ekstraksiyon yửntemi olup bitki materyali, direkt olarak oda scaklnda ỗửzỹcỹnỹn iỗerisine batrlabilecei gibi bir sokselet iỗerisinde organik ỗửzỹcỹ ile kaynatlmaktadr Endỹstriyel çalışmalarda organik çözücü olarak hekzan ve etanol; analitik laboratuar çalışmalarında ise eter ve pentan-diklormetan (2:1) kullanlmaktadr Ekstraksiyon sonunda, organik ỗửzỹcỹ destilasyon ile ortamdan uzaklatrlarak geri kazanlmaktadr Kalan yas ksm iỗerisinde ise uỗucu bileikler bulunmaktadr Bu yửntemin buhar destilasyonuna gửre avantaj, ekstraksiyon sırasında düşük sıcaklık kullanılmasıdır Genellikle sıcaklık, sokselet cihazında 600C’den az ve daldırma yönteminde ise 5-25 0C arasındadır Düşük sıcaklık, elde edilen uỗucu yan buhar destilasyonuna gửre daha doal bir iỗerik oluturmasn salamaktadr (Linskens and Jackson, 1997b) ầửzỹcỹ ekstraksiyonunun iki dezavantajı vardır Bunlardan birincisi ekstraksiyon sonrası yoğunlaştırma işlemi sırasında molekül arl dỹỹk uỗucu bileiklerin kayb ve artifaklarn oluumu ikincisi ise ekstraksiyon sonras geri kalan ỗửzỹcỹdỹr Bu problem hem ekonomik aỗdan hem de ỗevre kirlilii (toksit ửzellikleri) bakmndan ửnemlidir Saf ve kaliteli ỗửzỹcỹler pahal ve bỹyỹk miktarlarda kullanldnda maddi bir yỹk getirmektedir 2.2.2 Süperkritik Sıvı Ekstraksiyonu (Supercritical fluid extraction-SFE) Doğal ürünlerin organik ỗửzỹcỹlerle muamele edilmesi gerek ỗevresel gerekse salk aỗsndan son yıllarda pek istenmeyen bir olgu haline gelmiştir Bu noktada daha az ỗửzỹcỹ harcayan, ekstraksiyon sỹresi daha ksa olan ve normal koullarda yỹksek scaklkta ỗửzỹnen bileikleri ayrtrma ửzellii ile sỹperkritik sv ekstraksiyonu giderek bỹyỹk ilgi ỗekmektedir (Yamani et al., 2008) Sỹperkritik sv ekstraksiyonu (SFE), aslnda bir ỗửzỹcỹ ekstraksiyonudur Organik ỗửzỹcỹler yerine, sỹperkritik sv ửzellii gửsteren maddeler ỗửzỹcỹ olarak kullanlmaktadr ekil 2de gửrỹldỹỹ ỹzere bir madde, kritik scaklk (Tc) ve kritik basnỗ (Pc) noktasının üzerinde süperkritik sıvı özelliği göstermektedir Bu noktada, süperkritik sv termofiziksel ửzellikleri bakmndan sv ve gaz arasndadr Sv ỗửzỹcỹlerin sahip olduu ỗửzme gỹcỹ ile birỗok maddeyi ỗửzebilirken ayn zamanda gazlara yakn difỹzyon katsays ửzelliiyle de ỗửzỹnen maddeyi hzl bir şekilde yaymaktadır (Linskens and Jackson, 1997b) 39 Bartın Orman Fakültesi Dergisi Yl: 2008 Cilt:10 Say:13 ekil Faz diyagram (Dinỗer vd., 2007) Süperkritik sıvıların düşük vizkoziteleri, sıvıların yüksek difüzyon katsayıları ile birleince bitkiler iỗin ideal bir ekstraksiyon maddesi olumaktadr Sỹperkritik sv ekstraksiyonunda kullanlan ỗửzỹcỹler arasnda kolayca bulunabilmesi, maliyetinin dỹỹk ve saflk orannn yỹksek olmas kullanmnn kolay ve ỗevre etkisinin minimum olması nedeniyle karbondioksit (CO2 ) başta gelmektedir (Porta,1999) Karbondioksite ait süperkritik nokta, 1869 yılında Andrews tarafından keşfedilmiştir Çưzücü olarak ilk ciddi kullanımı ise 1960’larda Rusya ve Amerika’da olmuştur 1993 yılında CO2 ile ticari olarak 42 farklı yağ elde edilmiştir Güvenli, yanıcı olmayan, ucuz ve az bir kokusu ya da tadı olan CO2, düşük vizkozitesi sayesinde bitkilere kolayca nüfuz edebilmekte ve düşük sıcaklığı ile herhangi bir atık bırakmadan kolayca buharlaşabilmektedir Süperkritik CO2, normal şartlar altında 200-300 bar ve 40-50 0C’de bitki ekstraksiyonunda kullanlmaktadr Ekstraksiyon srasnda deien scaklk ve basnỗ ile uỗucu yağlara özgü belli bileşikler ayrıştırabilmektedir Tablo 1’de sıvı CO2 ‘de çözünebilen madde grupları verilmiştir (Moyler,1993; Congiu et al 2002; Pourmortazavi, 2004) Tablo Sỹperkritik sv CO2 de ỗửzỹnebilen madde gruplar (Moyler,1993) Kolay ỗửzỹnenler ã Dỹỹk molekỹl arla sahip organikler, ã Tiyoller, Tiyazoller, Pirazoller • Asetik asit, Benzaldehit, Hexanol ve gliserol asetatlar ã Molekỹl arl 250ye kadar olan bileikler Az ỗửzỹnenler • Yüksek molekül ağırlıktaki organikler, • Su, oleikasit, gliserol, decanol • Doymuş yağlar • Molekül ağırlığı 400’e kadar kadar olan bileikler Hiỗ ỗửzỹnmeyenler ã ekerler, proteinler ã Tanenler, vakslar ã Klorofil, karatenoidler, sitrik ve malik asitler • Amino asitler, nitratlar, pestisitler, insektisitler • Molekül ağırlığı 400’ün üzerinde olan bileşikler 2.2.3 Mikrodalgayla Ekstraksiyonu (Microwave-assisted Extraction) İkinci dünya savaşından beri kullanılan mikrodalga teknolojisinin, analitik laboratuarında kullanımı 1970’lerin sonunda olmuştur Mikrodalgalar 0.3-300 GHz aralığında değişen elektromanyetik radyasyonlardır ve genellikle doğal ürünlerde 2.5-75 GHz’de ekstraksiyon gerỗekletirilmektedir Mikrodalga enerjisinin etkinlii bỹyỹk oranda ỗửzỹcỹnỹn iỗeriine, bitki materyaline ve uygulanan mikrodalga gücüne bağlı olmaktadır Polar moleküller ve iyonik tỹrlerin bulunduu durumlarda daha hzl bir enerji yaylmas gerỗeklemektedir Mikrodalga ısıtmasının avantajı moleküllerin kutuplarındaki yükseltgenen zayıf hidrojen bağlarının bozun durulmasıdır Klasik temas yoluyla ısı iletimi yöntemlerinin aksine, mikrodalgalar örneğin tamamını aynı anda ısıtılmaktadır Mikrodalga yardımıyla ekstraksiyon iki farklı sistemle gerỗekletirilmektedir En yaygn sistem, 40 Bartn Orman Fakỹltesi Dergisi Yl: 2008 Cilt:10 Say:13 scaklk ve basnỗ kontrol edilebilen kapal bir kap iỗerisinde yaplan kapal sistem ekstraksiyonudur Dier yửntem ise atmosferik basnỗ altnda aỗk kap iỗerisinde gerỗekletirilmektedir Bu yửntemin avantaj, ekstraksiyon sỹresinin ve kullanlan ỗửzỹcỹ miktarnn bỹyỹk oranda az olmasdr Mikrodalga ekstraksiyon yöntemiyle bitkilerdeki polifenoller ve lignanlar ayrıştırılabilmektedir (Kaufmann and Christen 2002; Kaufmann et al., 2007; Beejmohun et al., 2007) 2.2.4 Sıkıştırılmış Çưzücü Ekstraksiyonu (Pressurised Solvent- Extraction) Klasik ekstraksiyon ntemlerine alternatif olarak gelitirilen bir yửntemdir Ekstraksiyon sỹresi, ỗửzỹcỹ tỹketimi, verim ve tekrarlanabilirlik gibi avantajlar bulunmaktadr Yửntemin etkinliini artrmak amacyla yỹksek basnỗ ve scaklkta organik ỗửzỹcỹler kullanlmaktadr Scakln artmas, ekstraksiyonun kinetiini hzlandrrken, yỹkseltilen basnỗ ỗửzỹcỹyỹ sv halde tutarak gỹvenli ve hzl bir ekstraksiyon salamaktadr Ayrca yỹksek basnỗ, ỗửzỹcỹnỹn, deney materyalinin iỗ ksmlarna kadar nỹfuz etmesine imkõn salamaktadr Hzlandrlm ỗửzỹcỹ ekstraksiyonu (accelereted solvent extraction-ASE) bu yửntemin bir eklidir Bu yửntem de, ỗelik bir kap iỗerisine yerletirilen kat yada yar-kat ửrnein ỗửzỹcỹ ile bir frn iỗerisinde 50200 0C arasnda deien scaklklarda stlmas ile balar ve stma srasnda frna 500-3000 psi deerleri arasnda basnỗ uygulanr Ekstraksiyonun 5-10 dakikalarnda ortama yeni ỗửzỹcỹ pompalanarak ửrnein ve kabn ykanmas salanmaktadr Sistem iỗerisindeki bỹtỹn ỗửzỹcỹ genellikle nitrojen gaz kullanlarak bir ie iỗerisinde toplanmaktadr (Kaufmann and Christen, 2002) 2.2.5 Kat-Faz mikroekstraksiyon (Solid Phase Microextraction-SPME) Analitik yöntemler genel olarak örnek toplama, ửrnek hazrlama, ayrtrma, tespit ve sonuỗlarn yorumlanmasn iỗermektedir Yaplan ỗalmalar analiz süresinin % 80’nin örnek toplama ve hazırlamaya harcandığını göstermektedir Bu aamalarda yaplacak hata bỹtỹn bir ỗalmann ỗửpe atlmas anlamna gelmektedir 1989 yılında Pawliszyn ve arkadaşları tarafından bulunan katı-faz mikroekstraksiyon (SPME) yửntemi, ửrnek hazrlama kademesine oldukỗa baarl yeni bir yaklam getirmitir SPME, ửrnek hazrlama, ekstraksiyon ve younlatrma aamalarn ỗửzỹcỹ iỗermeyen tek bir aşamada birleştirmiştir Bu yöntemle işlem süresi ve maliyetlerde ửnemli kazanỗlar salanrken, tehiste de iyilemeler gửrỹlmỹtỹr SPME, GC veya GC-MS ile birlikte ửzellikle ỗevre, biyoloji ve gda ửrneklerindeki uỗucu ve yar uỗucu organik bileiklerin ekstraksiyonunda kullanlmaktadr Ayrca, yỹksek-performansl sv kromatografisinde de (HPLC) uygulanmaktadır (Vas and Vekey, 2004) Çok basit bir cihaz olan SPME, modifiye edilmi bir rngaya benzemektedir ỗ kısmında bir lif tutucu ve lif grubu bulunmaktadır Sondaki lif, 1-2 cm uzunluğunda ileri geri hareket edebilen bir SPME lifidir SPME lifi ince polimer film kaplı eritilmiş silika optik bir liftir SPME uygulamas gaz (headspace) yada ỗửzelti halindeki ửrnee uygulanabilmektedir Her iki durumda da SPME iğnesi kapalı ortama sokulur, lifi koruyan ksm geri ỗekilir ve lifin ortamla temas etmesi salanr Lif üzerindeki polimer kaplama tıpkı bir sünger gibi absorpsiyon/adsorpsiyon yöntemiyle ửrnei alr ve daha sonra koruma amaỗl olarak lif, metal inenin iỗerisine geri ỗekilir Bir sonraki aama lif ỹzerindeki ửrnein GC veya GC-MS’e termal desorpsiyon ile aktarılarak analiz edilmesidir (Galipo et al., 2002) SPME yönteminin etkinliğini etkileyen en önemli faktör lifi kaplayan materyalin tipi ve kalınlığıdır PDMSDVB [poly(dimethylsiloxane)-divinilbenzene] tipi lifler terpenler gibi ửnemli uỗucu bileiklerin tutulmasnda kullanlmaktadr Dier faktửrler ise sırasıyla ekstraksiyon işlemi, desorpsiyonun optimizasyonu, türev hazırlama ve nicelik yönünden incelenmesidir SPME ekstraksiyonunun süresi 1-20 dak arasında değişmektedir Sürenin kısa olmas hekzenal gibi uỗucu bileiklerde yeterli olabilmekte ancak daha az uỗucu bileikler iỗin daha uzun sỹrelere ihtiyaỗ duyulmaktadr Basit, dỹỹk maliyetli, temiz ve konsantre ekstrak eldesi ile kütle spektrometre uygulamaları iỗin ideal bir yửntemdir (Araujo et al., 2007) 41 Bartn Orman Fakültesi Dergisi Yıl: 2008 Cilt:10 Sayı:13 2.3 Çok nlü ekstraksiyon Yöntemleri (Simultaneous destilasyon ekstraksiyon (SDE)) 1964 yılında Likens ve Nickerson tarafından ortaya konulan bu yöntemde hem zaman hem de harcanan kimyasal miktar bakmndan ciddi azalmalar sửz konusudur Yửntemin ỗalma prensibine göre örnek, SDE aparatının sol tarafına su dolu cam balonun iỗerisine konularak kaynatlmaktadr Uỗucular, buharla destile olarak sol kolondan yukarıya doğru hareket ederken aynı zamanda SDE aparatının sağ tarafındaki çözücüde buharlaştırılmaktadır Ekstraksiyon işlemi aparatın üst kısmında yer alan soğutucunun cidarlarnda su ve ỗửzỹcỹ buharnn younlamasyla gerỗeklemektedir Younlaan su ve çözücü tekrar bulundukları cam balonlara dönmekte, su ve çözücü kısmı ayr ayr younlatrlarak uỗucu bileikler elde edilmektedir SDE yửntemini etkileyen parametrelerin banda kullanlan ỗửzỹcỹ tỹrỹ gelmektedir Younluu sudan ar veya hafif farkl ỗửzỹcỹlerle yaplan denemelerde diklormetann en iyi ỗửzỹcỹ olduu gửrỹlmỹtỹr Dier bir faktửr ise polar ỗửzỹcỹlerin geri kazanmn artrmak amacıyla örneğe katılan tuzlardır Destilasyon- ekstraksiyon süresi de önemli bir parametredir Maksimum verim ỗounlukla 30-45 dakikalarda gerỗeklemekle birlikte genel bir kural olarak işlem 1-2 saat sürmektedir (Chaintreau, 2001) Çok fazla kullanlmamakla birlikte ỗok yửnlỹ yửntemler arasnda simultaneous destilasyon-adsorpsiyon ve destilasyon-membrane ekstraksiyon yöntemi yer almaktadır 2.4 Mekanik Yöntem (Presleme (Pressing)) Limon ve portakal gibi baz turunỗgillerin kabuklarndaki uỗucu bileikle, destilasyon yửntemi uygulandığında bozunmaktadır Bu gibi meyvelerin kabukları bez bir torbaya koyularak souk hidrolik preslerde sklarak uỗucu yalar elde edilebilmektedir (Ceylan, 1983) 3.YệNTEMLERN DEERLENDRLMES Bu bửlỹmde ỗeitli ỗalmalardan elde edilen sonuỗlar irdelenerek yửntemler arasnda karlatrmalar yaplmtr Su destilasyonu, uỗucu bileiklerin eldesinde kullanlan en yaygn yửntemdir Bu nedenle deerlendirmelerde skỗa sửzỹ edilecektir Adaỗay (Salvia triloba) ve defne (Laurus nobilis L.) yapraklarından klasik su destilasyonu ve mikrodalga kullanlarak gerỗekletirilen ỗalmada her iki yửntemde de benzer sonuỗlar elde edildii gửrỹlmỹtỹr ệrnein, 1,8-cineol miktar adaỗay iỗin HD’de %52 ve MWHD’da % 47.5 iken defnede % 46.8 (HD) ve % 54.2 (MWHD)’dir İki yöntem arasındaki tek fark deney sỹreleridir Bu ỗalmada HD saat, MWHD ise 45 dakikada gerỗekletirilmitir Benzer bir baka ỗalmada Lippia sidoides bitkisiyle gerỗekletirilmi, gerek kapal sistemde gerekse aỗk sistemde uygulanan MWE yửntemi ile HD yöntemleri karşılaştırılmıştır Alkaloid ve streroid grupları dikkate alındığında kalitatif ve kantitatif aỗdan benzer sonuỗlar elde edilmi, ancak, ửzellikle kapal sistemde ekstraksiyon sỹresi ve ỗửzỹcỹ miktarnda ciddi azalmalar gửrỹlmỹtỹr (MWE: işlem süresi 45 dakika, HD: işlem süresi 60-90 dakika) (Kaufmann and Christen, 2002; Stashenko et al., 2004a; Satshenko et al., 2004b, Kosar et al., 2005) Vakum destilasyonu, su destilasyonu ve sỹperkritik sv ekstraksiyonu yửntemlerinin karlatrld bir ỗalmada elde edilen sonuỗlarn bir ksm Tablo 2de verilmitir Bu ỗalmada okaliptus yaprandan elde edilen uỗucu ya ayr yửntem ile incelenmitir En ỗarpc sonuỗ bicyclogermacrenede gửzlemlenmitir VD ve SFE yửntemleri benzer sonuỗlar vermitir HD yöntemindeki düşük bicyclogermacrene oranının nedeni ise bu bileşenin nötral olmayan sulu ỗửzeltilerde kimyasal reaksiyonlar ve isomerler oluturmasdr Bu ỗalmada HD yửntemindeki sulu ỗửzeltinin pH deeri yaklak olarak ửlỗỹlmỹtỹr (Linskens and Jackson, 1997a) 42 Bartın Orman Fakültesi Dergisi Yıl: 2008 Cilt:10 Sayı:13 Tablo.2 Okaliptus yaprağının kimyasal bileşimi (%) (Linskens and Jackson, 1997a) Bileşikler Bicyclogermacrene Globulol Viridiflorol α-Eudesmol β-Eudesmol Tespit edilemeyen seskiterpen alkoler SFE 65.0 0.3 0.3 0.1 0.1 0.5 VD 71.3 0.3 0.30 0.1 0.1 0.1 HD 3.0 23.0 9.2 3.1 4.2 24.2 Koedam ve Looman, hammadde olarak ardỗ (juniperus sabina) kullanarak destilasyon işleminde pH değerinin önemini ortaya koymuşlardır Uỗucu ya iỗerisinde yỹksek pH deerinde % 40 olan sabinen bileşiği, pH olduğunda % 7’ye düşmüştür Daha önce Şekil 1de gửsterildii gibi sabinen bileiinin bozunmasyla ỗeitli bileikler olumaktadr HD yửntemindeki sulu ỗửzeltinin pH deeri yửntem seỗiminde dikkate alnmas gereken bir faktördür Son yıllarda giderek yaygınlaşan süperkritik sıvı ekstraksiyonu (SFE) ve klasik su destilasyonu sk karlatrlan iki yửntemdir Yaplan ỗalma sonuỗlar yorumlandnda, HD yửnteminde monoterpenhidrokarbonlarn orannn SFE gửre daha fazla olduu gửrỹlmỹtỹr Bu durum, sỹperkritik svnn basncnn azaltlmas aamasnda uỗucu monoterpenlerin buharlamas ile gerỗeklemitir Daha az uỗucu olan seskiterpenhidrokarbonlar, C